SERİ SONU
12
Ekim
2009
PAYLAŞ
Kabus gibi geçen eylül
ayının son 4 resmi maçında yakalanan mağlubiyet serisi, nihayet
Denizlispor karşısındaki galibiyetle sona erdi.
Hemen ardından
Ankaraspor'a karşı federasyon kararıyla gelen 3-0 hükmen galibiyet ile
de eksi averaj ayıbından kurtulundu.
Aslında bu süreçte sadece Rüştü ve
Serdar Özkan'ın
performanslarındaki ufak iyileşmeler bile alınan mağlubiyetlerin
galibiyete dönüşmesine yeterli olacaktı. Rüştü normal formunda olup
topları tutsa, Serdar da artan formunu beceriksizliği ile gölgelemese
Beşiktaş şu anda 2 galibiyet fazla almıştı.
Çifte kupalı sezon sonrasında takımın
saha içinde bu duruma düşmesi, geçen sezonki başarının futbol camiası
tarafından tekrar sorgulanmasına yol açtı. Bu sorgulama devam ettikçe
de futbolcuların özgüvenleri yine geçen sezonun basındaki seviyeye
geriledi. Ne yazık ki taraftar da ezeli rakipleri ile girdiği sinir
harbini kaybetmiş gibi görünüyor. Oyun olarak olmasa da netice olarak
çok başarılı geçmiş bir sezonun ardından bu kadar gerginlik çıkarmak
yakışık almıyor.
Tamam, geçen sezon iki ezeli
rakibinin yarıştan erken koptuğu ligde bile şampiyonluğu stresli şekilde
kazanan bir takımımız var. Son yıllardaki derbi maç istatistikleri de iç
karartıcı. Fenerbahçe'ye karşı kazanılan iki kupa finali ve
100. yılda Ali Sami Yen'de kazanılan maçtan başka ciddi derbi zaferi
hatırlayamıyoruz. Tam bu sene derbileri de domine eden bir takım
beklerken yine başa dönülmesi elbette moralleri bozdu. Yine de camia
olarak dağılmamak adına çaba gösterilmesi gerekiyor.
Aslında taraftarın tepkisi takımdan
çok yönetime. Geçen sezon sonunda ele geçirilen tarihi fırsattan
bahsetmiştim. Elbette diğer taraftarlar da bu durumun farkındaydılar. Ne
yazık ki Mustafa Denizli'nin yeni sözleşme için nazlanması, Bobo, Tello
ve Delgado ile yaşanan sorunlar, yönetimin paraları dengesizce saçması
ve beklenen büyüklükte yabancı transferinin gerçekleşmemesi bir çuval
inciri berbat etti diyebiliriz.
Her şeyden önce çifte kupayı kazanan
futbolcular hak ettikleri payeyi alamadıklarına inanıyorlar. Bazıları
manevi olarak, bazıları ise maddi olarak. Bu payeyi alamamalarının
nedeni de Beşiktaş camiasında herkesin çifte kupayı kendisine mal
etmesi. Yönetim kurulu da, teknik direktör de, taraftar da baş aktör
olarak kendilerini görüyorlar. Ama neticede sahada futbolcu oynuyor.
Önce onu tatmin etmek gerekiyor. Tatmin edemiyorsan ya da etmek
istemiyorsan o futbolcuyu takımda tutmamalısın.
Beşiktaş'ta bir yönetim
beceriksizliği olduğu inkar edilemez. Camia, başkanından hoşnut değil.
Yönetim kurulunun kendisi bile yönetimden memnun değil. Levent Erdoğan
absürt boyutlara varan eleştirilerine devam ediyor. Taraftarlar da
tribünlerde ikiye bölünmüş durumda. Ocak ayındaki kongreye kadar
ortalığın durulması zor gözüküyor. Bu kaos ortamında şu ana kadar alınan
en doğru karar teknik direktör değişikliğine gidilmemesi idi.
Yönetime tepkili taraftarlar destek
verenleri "başkanın adamı olmakla", destek verenler de tepki
gösterenleri "vefasızlıkla" itham ediyorlar. Elbette rant adına araya
karışıp tarafları kızıştıran bazı provokatörler ve karanlık adamlar da
mevcut. Herkesin sağduyulu olması ve kendini kimsenin oyununa alet
etmemesi gerekiyor.
Rusya dönüşü başkan Yıldırım
Demirören'e yapılan saldırıyı elbette kınıyorum. Şiddetin futboldan
acilen temizlenmesi gerekiyor. Şiddet sadece kan dökmek demek değildir.
İnsanlar can ve mal güvenliklerinden endişeye düşüyorlarsa, şiddet
yaratılmış demektir. Bu tarz davranışları sergileyenlere karşı en ciddi
hukuki yaptırımlarda bulunulmalıdır.
Başkanın da, herhangi bir taraftar
grubunun da kendisini Beşiktaş'ın sahibi gibi görmesine hoşgörü
gösterilemez. Beşiktaş parayı verenin düdüğü çaldığı bir şirket
değildir. Beşiktaş aynı zamanda katkıları ne olursa olsun kapalı
tribündeki on bin taraftardan da ibaret değildir. Kaldı ki Beşiktaş bir
semt kulübü hiç değildir, Türkiye'nin kulübüdür. Herkes bu gerçekleri
unutmadan davranmalıdır.
TÜRKİYE LİGİ: BJK 1 DEN 0 / BJK 0 KAY 1 / GS 3 BJK 0
ŞAMPİYONLAR LİGİ: CSKA 2 BJK 1 / BJK 0 MAN.UTD 1
Özel Arama
Anasayfa Seyahat Sinema Beşiktaş JK Radyo Nova Çizgi Roman
Sitedeki yazılardan kaynak göstermek suretiyle alıntı yapılabilir.