MÜNİH ÇİZGİ ROMAN FESTİVALİ 2009
Bavyera'nın başkenti Münih, 11-14 Haziran 2009 tarihlerinde çizgi roman sanatçılarını okuyucularıyla buluşturan bir etkinliğe ev sahipliği yaptı.
Yazı ve Fotoğraflar: Güven KAVADARLI
Festivalin ana temaları arasında Almanya'da çok popüler olan Donald Duck'ın 75. yaş kutlaması, Uli Oesterle'nin Carlsen Yayınevi tarafından basılan "Hector Umbra" adlı başyapıtı ve usta çizer Hansrudi Wäscher'e verilen "Max ve Moritz" ödülü yer alıyordu. Festivalin fuar alanında 40 yayınevi stant açtı. Konuklar arasında İtalya'da son dönemin dikkat çekici serilerinden olan John Doe'nun çizerlerinden Riccardo Burchielli de vardı. Ayrıca yeni nesillerin göz bebeği Japon çizgi romanları mangalardan bolca bulmak elbette mümkündü. Eskinin punk akımına benzer bir manga akımı var Avrupa'da. Görünüşleriyle kendilerini hemen belli eden mangacıların bazıları fuar girişindeki dinlenme alanına yayılmışlardı.
Almanya'nın en başarılı, üretken, ilham verici ve uzun soluklu çizeri olan Wäscher'in en önemli çalışmaları, Türkiye'de basılmayan Sigurd, Akim, Nick, Falk, Roy Stark ve Tibor serileri. Bu karakterler genelde başka çizgi romanlardan ya da birbirlerinden esinlenerek yaratılmışlar. Nick Flash Gordon'u, Akim ve Tibor ise Tarzan'ı anımsatan karakterler. Sigurd ve Falk ortaçağ şövalyeleri. Falk'un Çelik Blek'e, yardımcısı Bingo'nun da Çiko'ya olan benzerlikleri gözden kaçmıyor.
Almanya hiç şüphesiz Disney karakterlerinin en popüler olduğu Avrupa ülkesi. Miki Fare, Ördek Donald ve diğer Disney karakterlerinin yer aldıkları Lustiges Taschenbuch (Eğlenceli Cep Kitabı) serisi 1 Ekim 1967'den beri basılıyor. Bugüne kadar 400 civarı sayısı basılan 15 cm eninde ve 22 cm yüksekliğindeki kitaplar, yaklaşık 254 sayfadan oluşuyorlar. İlk olarak 9 Haziran 1934 tarihinde bir çizgi filmde görünen Donald Amca'ya, dünyanın her köşesinden sevenleriyle buluşmaya devam edeceği daha nice yıllar diliyoruz.
ERTUĞRUL EDİRNE
Festivalin kendi adıma en gurur verici kısmı ise yıllardır Alman çizgi
romanları için kapak çizimleri yapan Ertuğrul Edirne ile tanışmam oldu.
Ertuğrul Bey'in ismi, festivalin fuar alanına çıkan merdivenlerin iki yanına
asılmış çizer tanıtımlarına bakarken gözüme çarptı. Wäscher
ile aynı yayınevine bağlı olarak çalışan Edirne, çalışmalarını bir araya
topladığı "Helden & Mythen" (Kahramanlar ve Mitler) adlı kitabını
imzalamak üzere fuardaydı. Edirne, Alman çizgi roman sevenler tarafından
büyük saygı görüyor. Tam 34 yıldır yayınlanan prestijli çizgi roman kültürü dergisi Die Sprechblase'nin (Konuşma Balonu) Mayıs 2009 sayısında kendisi
ile yapılmış altı sayfalık bir röportaj yer alıyor.
Ertuğrul Bey derginin imzalı bir sayısını hatıra olarak hediye etti.
Ertuğrul Edirne kapak çizmeyi hikaye çizmeye tercih ediyor. Özellikle western kapakları çizen Edirne'nin çalışmalarına bakıldığında Clint Eastwood, Kirk Douglas, Charles Bronson gibi sinemanın ünlü simalarından esinlendiği hemen fark ediliyor. Kitabında, video kaset furyasının estiği dönemde çizdiği pek çok kaset kapağından seçmeler de mevcut. Geleceğe yönelik planları arasında bir hikaye çizmek de yer alıyor ama bunun için önce metin yazarının görevini tamamlaması gerekiyor. Aşağıda Edirne'nin kitabının kapağı ve çizimlerinden örnekler yer alıyor. Daha fazlasına çizerin Almanca içerikli sitesinden erişebilirsiniz.
Son derece güler yüzlü, samimi ve mütevazi bir kişi olan Ertuğrul Bey ile keyifli bir sohbet etme şansım oldu. Üzerinde Zagor resmi olan t-shirt'üm üzerine başladığımız sohbette kendisinin 70'li yılların başında Hürriyet gazetesinde çalıştığını, ardından hiç Almanca bilmeden bu ülkeye geldiğini ve şu anda Köln'de yaşadığını öğrendim. Türkiye'deki az sayıda çizgi roman okurunun sadakatinden ve İstanbul'daki sahaflardan bahsederken rahmetli Metin Demirhan'ı da andık.
FANTASTİK TÜRK FİLMLERİ
Metin Demirhan'ı anmamızın tek nedeni çizgi romanlar değildi. Festival kapsamında üç akşam ufak bir sinema salonunda, Demirhan'ın uzmanlık alanına giren türden üç Türk filmi gösteriliyordu. Fantastic Turkish Superheroes Cinema başlığı altında gösterilen filmlerin ilki 1979 tarihli "Süpermen Dönüyor", ikincisi 1973 tarihli "3 Dev Adam" ve sonuncusu da yine 1973 tarihli "Demir Yumruk: Devler Geliyor" idi. İzlemeye gidenlerin sayısı hakkında bir bilgim yok ama bu filmlerin festivale bir renk ve espri kattıkları kesin.
ÇİZGİ ROMAN PAZARI
Festivalin ayaklarından biri de Schrannenhalle'ye kurulan çizgi roman pazarıydı. Geçmişten günümüze basılmış olan Almanca çizgi romanların bir arada bulunabileceği pazar yerinde tanıdık kahramanları aramaya başladım.
İtalya'nın aksine Almanya'da okurlar çizgi romanları renkli olarak tercih ediyorlar. Dikkat çekici başka bir nokta ise, bu iki ülke coğrafi olarak birbirlerine yakın olmalarına rağmen İtalyan çizgi roman karakterlerinin Almanya'da genel manada tanınmamaları. Örneğin Zagor 60'lı yıllarda Türkiye'dekinden daha büyük bir formatta sadece 24 fasikül olarak basılmış, hem de "Rocky" adıyla! İlk 16 fasikülü iki ya da dört renkli basılan, sonra renksiz tamamlanan serinin vasat durumdaki bir ilk sayısını makul bir fiyata bulabildim.
İtalyanca'da küçük anlamına gelen "Piccolo" olarak adlandırılan 17 cm genişliğinde ve 8 cm yüksekliğindeki formatta basılmış Kinowa ve Tommiks gibi eski dostlara rastlamak da mümkün. Sevindirici bir haber ise, ben bir kopyasına erişemesem de Sezgin Burak'ın çizdiği Tarkan'ın da zamanında (ne yazık ki başarılı sayılmayan bir çeviriyle) Almanca basılmış olması.
Başarıyla organize edilmiş bu festivalin benzerlerinin bir gün ülkemizde de gerçekleşmesini diliyorum. Tabi bunun için önce çizgi romanların kültürel birer zenginlik olduklarının kabul edilmesi ve yeni nesillerin onları okumaya teşvik edilmeleri gerekiyor. Çocuklar çizgi roman okusunlar, ders kitabı arasında saklanmış bile olsa! Okuma alışkanlığı böyle başlar.
Paylaşın
Özel Arama
Anasayfa Seyahat Sinema Beşiktaş JK Radyo Nova Çizgi Roman
Sitedeki yazılardan kaynak göstermek suretiyle alıntı yapılabilir.